{ "title": "Göz Kapağı Ameliyatı", "image": "https://www.ameliyatlar.gen.tr/images/goz-kapagi-ameliyati(1).jpg", "date": "20.01.2024 08:50:14", "author": "Meftune Akpolat", "article": [ { "article": "
Göz kapağı ameliyatı, göz altı, göz etrafı ve göz kapaklarının daha estetik ve genç bir görünüm kazanması için uygulanan bir ameliyat türüdür. Zamana ve yaşa bağlı olarak vücudun bütün alanları yıkıcı bir etkiye sahiptir. Beraberinde genetik yatkınlık, çevresel faktörler de göz kapağında düşüklük, sarkma, göz altlarında torbalanma, göz etrafında elastikiyet kaybı yaşanır. Tüm bu faktörler kırışıklıkların oluşmasına neden olur. Bu tür olumsuzluklardan kurtulmak amacıyla en etkili çözüm göz kapağı ameliyatıdır.

Göz kapağı ameliyatı nasıl yapılır?

Göz kapağı ameliyatı için ilk olarak hasta anesteziye hazırlanır. Göz kapağından kesiler açılır ve ameliyata başlanır. Açılan keşiden fazla deri ve dokular çıkarılır. Göz kapağı daha hoş bir hale getirilir. Göz altında oluşan torbalar temizlenerek ameliyat tamamlanır. Ameliyat genellikle lokal anestezi tercih edilerek yapılabildiği gibi genel anestezi kullanılarak da yapılabilir. Üst, alt ya da 4 göz kapağı aynı anda ameliyat yapılabilir. Göz kapağı ameliyatlarında birden fazla teknik vardır. Göz kapağı sorunu ve ameliyatı uygulayacak doktorun kararına göre uygulanacak teknik değişebilir. Ameliyat günü hasta taburcu edilebilir. Ertesi gün tekrar kontrole gelerek hasta normal hayatına dönebilir. Hasta düzenli olarak ameliyattan sonra 1-2 hafta kontrole gelmelidir. Göz kapağı ameliyatı;
Göz kapağı ameliyatı yaşa bağlı ortaya çıkan etkilere yönelik yapılan bir ameliyat türüdür. Basit problemler için ameliyatsız tedavi seçenekleri tercih edilir. Göz kapağı ameliyatı ameliyatsız tedavi edilemeyen problemler için uygulanır. Operasyon daha çok 45-65 yaş arası kişilerde uygulanır. Uygulanan cerrahi sonucu genellikle kalıcı ya da çok uzun dönem kalıcılık gösterir. Ancak cilt canlı bir organizma olduğu için dış etkenlerden ya da yer çekiminden çok çabuk etkilenebilmekte, bu nedenle de zaman içinde gerçekleşen operasyonun etkileri azalabilmektedir. Göz kapağında zamanla yine bollaşmalar görünse de görüntü hiçbir zaman ameliyat olmadan önceki pozisyonda olmaz.

Göz kapağı ameliyatı öncesi ve sonrası

Göz kapağı ameliyatında da diğer cerrahilerde olduğu gibi bütün kurallar geçerlidir. Ameliyattan en az 15 gün önce kan sulandırıcı ilaçlar ve sigara kullanımı bırakılmalıdır. Ameliyatın gerçekleşebilmesi için yakın zamanda bölgede başka bir operasyonun gerçekleşmiş olmaması gerekir.

Göz kapağı ameliyatından sonra hasta doktorun tüm tavsiyelerine harfiyen uymalıdır. Gözlerin enfeksiyon kapmaması için doktorun sarmış olduğu pansuman çıkarılmamalıdır. Ameliyatta kesi yerine atılan dikişler ortama olarak 7 gün içinde alınır. Ameliyat öncesi olduğu gibi ameliyat sonrası da kan sulandırıcı ilaçlar ve sigara belli bir süre kullanılmamalıdır. Beraberinde göz etrafında kozmetik ve kimyasal içerikli makyaj ürünleri kullanılmamalıdır. Ameliyat sonrasında göz kapaklarında ödem ya da morluklar görülebilir. Bu gibi etkileri azaltmak için ilgili bölgeye soğuk uygulamak faydalı olur. Göz kapağı ameliyatı sonrası hasta şiddetli ağrılara maruz kalmaz. Eğer şiddetli ağrı yaşanıyorsa bu bir kanama belirtisi olabilir ve mutlaka doktor ile iletişime geçilmelidir. Gözlerde yanma, kuruluk ve yaşarma olabilir. Göz kapağı tam olarak kapatılamayabilir. Ancak bunlar geçici şikâyetlerdir. Göz kapaklarında oluşan ödem ortalama olarak 1 ay içinde tamamen geçer. Hasta bir haftalık istirahatten sonra iş hayatına dönebilir. İzler ilk haftalarda pembe bir renkte olurken zaman geçtikçe izlerin rengi belirsizleşir. Ameliyat sonrası en önemli sorunlardan biri bölgede kanama riskidir. Bu riski bloke etmek için, soğuk kompleks, yüksek yastık yatmak, 15 gün boyunca ağır aktivitelerden kaçınmak, tuvalette aşırı ıkınmamak, hapşırırken ve öksürürken dikkatli olmak gibi önlemler alınabilir.

Göz kapağı ameliyatı riski var mıdır?

Tüm cerrahilerde olduğu gibi göz kapağı ameliyatının da bazı riskleri vardır. Operasyon anestezi altında gerçekleştirildiği için anesteziye bağlı riskler ortaya çıkabilir. Fakat yaşanacak riskler hayati önem taşıyacak boyutta gelişmez.
" } ] }