{ "title": "Göz Tansiyonu Ameliyatı", "image": "https://www.ameliyatlar.gen.tr/images/goz-tansiyonu-ameliyati(1).jpg", "date": "21.01.2024 13:38:49", "author": "engin aktu", "article": [ { "article": "
Göz Tansiyonu Ameliyatı, bu ameliyat, göz tansiyonunun yani glokom hastalığının, tedavi edilmesi amaçlanan bir ameliyattır. Göz içi basıncının yükselmesiyle birlikte, görme sinirinin zarar görmesi, glokom olarak adlandırılır. Hastalığın sinsi bir biçimde, ilerleme göstermesi sebebiyle, teşhisin geç yapılması halinde, görme siniri ağır zarar görmektedir. Glokom tedavisinde tek yöntem, göz tansiyonunun düşürülmesidir. Bu etkiyle görme sinirindeki baskı azalırken, sinir hücreleri korunmaktadır. Bu tedavi, uygulanacak operasyonla etkili bir biçimde sağlanmaktadır. Göz tansiyonunun ilaçlarla düşürülmesinde başarı oranı yaklaşık olarak %40'tır.

Göz tansiyonu ameliyatı sırasında, gözün içinde biriken sıvının boşalabilmesi için bir kanal açılmaktadır. Ameliyatlar içerisinde en çok tercih edilen trabekülektomide, gözün içerisinde biriken sıvının boşalmasını sağlamak amaçlı, mevcut kanalların dışında yeni bir kanal açılır. Ameliyat bölgesi, gözdeki beyaz ve renkli bölümlerin birleşim yerinde ve üst bölümünde yer alır. Bu alan daha sonra göz kapağı tarafından örtülmekte ve dışarıdan fark edilmeyecek duruma gelmektedir. Göz kapağının elle tutulması ve gözle alt tarafa doğru bakılması halinde, beyaz tabakada hafif bir kabarıklık hali hissedilir. Daha sonradan açılacak olan kanalın genişliği ameliyatın başarısı açısından çok önemlidir. Açılan kanalın genişliği çok olursa, hastanın göz tansiyonunda düşüş, genişliğin daha az olması halinde ise göz tansiyonunda gerektiği gibi düşmeme sıkıntısı yaşanır. Bu kanalda olan darlık ameliyatın ardından erken dönemde göz tansiyonunda düşüklüğe, gözde kanamaya, görme durumunda bulanıklığa sebep olduğundan, hastaların memnuniyetsizliğine sebebiyet verir. Yaklaşık yarım saat kadar süren ameliyatta, hasta kişiye lokal anestezi uygulanır.

Bu ameliyatla hasta olan kişide erken dönemde göz tansiyonunun düşmesini sağlamak, uzun dönemde ise ameliyatla açılmış olan kanalın kapanmasını önlemek hedeflenir. Göz tansiyonunda düşmenin fazla olmaması için, gözün içinde birikmiş olan sıvının, kontrollü bir biçimde boşalmasının sağlanması gerekmektedir. Bunun için kanalın bir valv biçiminde olması gerekir. Bu göz tansiyonu yükseldiği zaman, kanalın valv gibi açılmasını, göz tansiyonu düştüğünde ise kanalın bir valv gibi kapanmasını sağlamakla olur. Ameliyatla açılmış olan kanalın uzun dönemde kapanmasını engellemek için, kullanılan mitomisin ismindeki kanser ilacının, uygun bir dozda kullanılması gerekir. Bir süre sonra bu alanın yıkanması ve sterilize edilmesi gerekmektedir. Mitomisin ismindeki ilaç, etkisini kanalı tamir edecek hücrelerin önlenmesinde ve kanalın bu şekilde kapanmasını önleyerek göstermektedir. Bu etkiden dolayı açılmış olan kanal, uzun bir süre işlev görerek, göz tansiyonunun düzenlenmesinde destek olur. Bu önlemlerin alındığı ve uygun metotların kullanıldığı göz tansiyonu ameliyatları, oldukça başarılı biçimde yapılmaktadır. Operasyonun yan etkileri de oldukça azdır. Ameliyatın ilerleyen zamanlarında kanama ve enfeksiyon riski, bazı durumlarda oluşmaktadır. Fakat bu kanama kendi kendine temizlenmektedir. Bu konuda bilinmesi gereken en önemli konu, yapılan ameliyatın görme sinirindeki tahribi onarmadığı ve kaybedilmiş olan görme yeteneğini yeniden kazandırmadığıdır. Ölmüş olan görme sinirleri kendilerini asla onaramaz.

Ameliyatla yalnızca sağlam sinirlerin zarar görmesi engellenmektedir. Bu sayede, hastaların uzun dönemde görme yeteneği korunmuş olur. Bunun dışında göz tansiyonu ameliyatı yapılan hastalarda, katarakt gelişme ihtimali bulunmaktadır. Günümüzde kataraktın tedavisi mümkün olabildiğinden, görme kaybı kadar önemli bir konu olmadığı düşünülmelidir. Bu sebeple, glokom hastalığının ameliyatla tedavi edilmesi gerekmektedir.
" } ] }