{ "title": "Kapalı Burun Ameliyatı", "image": "https://www.ameliyatlar.gen.tr/images/kapali-burun-ameliyati.jpg", "date": "20.01.2024 18:16:23", "author": "özlem eren", "article": [ { "article": "
Kapalı burun ameliyatı, burun deliklerinin içinden girilerek, her iki burun kanadı altından yapılan kesilerdir, yani bu kesiler iç kısımdadır. Dışarıdan kesi yapılmaz ve dış kısımda hiçbir kesi izi yoktur. Bu teknik 1960 yılından beri sıklıkla kullanılmaya başlanmış, günümüzde de halen pek çok cerrah tarafından uygulanmaktadır. Kapalı teknik yöntemini uygulayacak doktorun yüksek düzeyde tecrübeye sahip olması ayrıca ameliyatın yapılacağı hastanenin teknik donanımı tam olmalıdır. Bu ameliyat yöntemi açık ameliyat yöntemine göre süre bakımından daha kısadır. Kapalı burun ameliyatının en büyük avantajı, ameliyat sonrasında oluşabilecek burun çevresindeki ödemin, açık teknik yöntemine göre daha kısa sürede iyileşmesidir. Dezavantajı ise ameliyat sahasının tam olarak görülememesi yani ameliyatı yaparken görüş alanının dar olmasıdır.

Kapalı burun ameliyatı tekniğinde görüş alanı olmadan yapılan ameliyatın kontrolü çok zordur. Ancak bu teknikte burun derisi ve kıkırdaklar tam olarak yerinde durduğu için yani bütünlük bozulmadığı için ameliyat esnasında istenilenin yapılıp yapılmadığı daha çok fark edilir ve düzgün olup olmadığına bakmak mümkündür.

Kapalı burun ameliyatının tipleri

Kapalı burun ameliyatının iki ana grubu vardır. Birinci grupta kapalı burun ameliyatında burun ucu kıkırdağı görülmeden, burun kanat kıkırdağının üst kısmından 3-5 mm'lik bir parçası çıkartılarak burun kemeri alınır ve kemikler daraltılır. Kıkırdak çok fazla kullanılmaz ve bu teknikten kaynaklı sonuçlar daha az kontrol edilir. Bu ameliyat 2 saat sürer. İkinci grupta ise burun içi kıkırdakları delikler içinden düzeltilir ve açık teknik kullanılarak, burun kemeri alınır ve burun ışıkları rekonstrükte edilir.

Ameliyat sonrası

Ameliyat sonrasında oluşan nefes darlığı geçicidir bu nefes darlığının sebebi ise burunda oluşan şişlik ve ödemlerdir. Eğer bu şişlik ve nefes darlığı uzun dönemde devam ederse bu bir sorunun varlığının işaretidir. Bu sebeple hastanın nefes alma güçlüğü olsun ya da olmasın tüm hastaların septum deviasyonu veya konka hipertrofisi denilen nefes alma güçlüğü yaratabilecek olası problemlerin ameliyatta dikkatle değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekir, eğer bu şartlar yerine getirilirse ameliyat sonrası nefes darlığıyla karşılaşılmaz.
" } ] }