Kapalı bel fıtığı ameliyatı, bel fıtığı çok sık rastlanılan bir problem olduğu için ameliyatlara yönelik yeni yöntemler geliştirilmektedir. Bel fıtığı ameliyatları günümüzde farklı yöntemler kullanılarak uygulanmaktadır. Kapalı bel fıtığı ameliyatı bel fıtığı için geliştirilen ameliyatlardan yalnızca biridir. Kapalı bel fıtığı ameliyatı çok eski yıllardan günümüze kadar gelmiş bir ameliyat yöntemidir. Oldukça modern ve güvenilir bir yöntem olan kapalı bel fıtığı ameliyatı, bel fıtığı problemini başarılı bir şekilde tedavi etmekte ve hastalara büyük avantaj sağlamaktadır. Kapalı bel fıtığı ameliyatı her yaş grubu hastaya uygulanabilmektedir. Ancak bel fıtığı haricinde omurilik kanalı, omurga kayması, omurga kırığı ya da çıkığı olan hastalar için kapalı ameliyat tercih edilmez. Bu tarz hastalarda klasik mikrocerrahi yöntemi uygulanır. Dünyada birçok gelişmiş ülkede kullanılan ve oldukça uzun süre sonra ülkemizde kullanılmaya başlanan bir ameliyat türüdür. Ancak diğer ameliyatlarda olduğu gibi kapalı bel fıtığı ameliyatının da birtakım riskleri vardır.

Bel fıtığı ameliyatının başarılı ve güvenli olması aslında ameliyatı gerçekleştiren doktorun başarısı ile orantılıdır. Ameliyatın doğru ilerlemesi, sonucun başarılı olması ameliyatı gerçekleştirecek hekimin elindedir. Bu nedenle tercih edilecek hekimin çok dikkatli seçilmesi gerekir. Çünkü bel fıtığı ameliyatlarında eskiye nazaran daha minimum oranlarda olsa da felç gelişme riski her zaman vardır. Ameliyatın başarılı olması için seçilen sağlık kuruluşunun da tam donanımlı olması gerekir. Kapalı bel fıtığı ameliyatı ameliyat sonrası dönem için de oldukça avantajlıdır. Hasta ameliyattan sonra birkaç saat dinlendirildikten sonra ayağa kaldırılır. Kapalı bel fıtığı ameliyatında başarı ortalama %93 civarındadır. %7'lik bir oranda fıtığın nüksetme riski vardır. Ancak tekrarlayan fıtıklarda yine kapalı ameliyat ile hastaların tedavisi mümkündür.

Kapalı bel fıtığı ameliyatı iki farklı yöntem ile yapılır. Birinci yöntemde kesi belin yan kısmından açılır. Bu yöntem Transforaminal girişim olarak tanımlanır. İkinci yöntemde ise kesi belin arka kısmından açılır ve bu yöntem İnterlaminar girişim olarak tanımlanır. Her iki yöntemde de teknik aynı giriş yerleri farklı olur. Uygun yerden 5 mm'lik kesi açılır. Bu keşiden endoskop fıtığın bulunduğu alana ilerletilir. Doktor monitörden fıtıklaşan dokuyu, fıtığın baskı uyguladığı siniri ve ameliyat alanını detaylı bir şekilde inceleme fırsatı bulur. Endoskop ucunda bulunan minik kamera sayesinde doktorun gözü tıpkı ameliyat gerçekleşen bölge içinde olur. Mikroskop sayesinde doktor ameliyat gerçekleşen alanı kat kat büyütülmüş olarak izler ve bu sayede sinirlere zarar verme riski azalır.

Kapalı ameliyatta 5 mm'lik kesi hasta için estetik anlamda büyük avantajdır. Açılan bu minik kesikten direkt olarak endoskop fıtık alanına gönderilir ve bu sayede kas sıyrılmasına ve kemik dokunun çıkarılmasına gerek kalmaz. Ameliyat sırasında genel anestezi için uygun olmayan hastalara lokal anestezi uygulanarak ameliyat güvenle gerçekleştirilebilir. Lokal anestezi ile yalnızca endoskopinin yerleştirileceği alan bloke edilerek ameliyat gerçekleştirilir. Kapalı ameliyat daha önce açık ameliyat ile bel fıtığı ameliyatı olan ve hastalığın tekrar nüksettiği hastalar da ameliyat edilebilir.