Horlamanın sosyal yaşama etkisine bakıldığında, horlayan kişi ile yakın mesafede uyumak zor bir hal almakta, kişisel ilişkiler oldukça etkilenmektedir. İleri boyutta uyku apnesi sendromunun; gündüz uyku ihtiyacının fazlalaşması, vücudun uyku esnasında zor nefes alma verme sebebiyle yorulması, konsantre sorunu, iş ve okula odaklanmanın azalması gibi pek çok zararlı etkisi vardır. Bütün bunların da ötesinde, uyku apnesi sendromu olan kişilerin uyku ihtiyacından dolayı, trafikte sık sık uyuya kalarak trafik kazası sayısında artışa neden oldukları vurgulanmaktadır. Bu sendromunun en önemli zararı, apne esnasında, kandaki karbondioksit miktarının fazlalaşması ve oksijen miktarının azalmasıdır. Apne uzadıkça, bu düşme oranı ileri boyutlara varabilir. Kalbin dakikadaki atım sayısı giderek düşer ve ritim fazlasıyla bozulabilir. Bu durumda, kalp krizi ve kalbin durmasına bağlı uykuda ani ölüm durumu görülebilir. Tüm bu sebeplerden ötürü, uyku apnesi sendromu ihmal edilmemeli, daha kalitesi yüksek ve sağlıklı bir yaşam için sorun başladığı zaman vakit kaybetmeden, bir kulak burun boğaz doktoruna muayene olunmalıdır.

Radyofrekans metodu ile lokal anestezi altında, kısa süreli bir operasyonla uyku apnesi tedavisi yapılabilir. Genellikle, bir seans yeterli olsa da kişinin horlamasının düzelme durumuna göre, altı hafta aralıklarla birkaç sefer tekrarlanabilir. Bu ameliyatta kişinin hastanede kalmasına lüzum yoktur ve hemen işinin başına geçebilir. Radyofrekans ile gerçekleştirilen operasyonda kanama hali olmamaktadır. Operasyon sonrasında, küçük dilde bir hafta süren bir ödem durumu olsa da hemen hemen hiç ağrı hissedilmemektedir.
Radyofrekans operasyonu ile uygun görülmüş kişilerde, horlama operasyonu yaklaşık %90 başarılıdır, hemen hemen herkes bu operasyondan sonra, 1 ay içerisinde horlamasında düzelme olduğunu fark eder.

Uyku apnesi için en çok tercih edilen operasyon, tıp dilinde UPPP adı ile bilinir. Bu operasyonda bademcikler alınır ve sert damak arkasında bulunan ve aşağıya doğru sallanan uvula küçültülüp, dokular gergin bir hale getirilir. Anesteziden çıkan hastalar ameliyatın ardından ilk saatlerde verilen ağrı kesicilerin etkisi ile, uykuya eğilimli lakin sorulara cevap verecek, şikâyetlerini söyleyebilecek halde olurlar. Endişe duyulacak bir durum olmaz.

Ameliyat sonrası kişi, belirlenen zaman içerisinde odasında kalır. Operasyonun ve hastanın genel sağlık durumuna göre, aynı gün ya da sonraki günler taburcu edilir. Kulak ve boğaz ağrısı olağan bir durumdur. Ağrı olduğu zaman önerilen ağrı kesici alınmalıdır. Aspirin ya da onu ihtiva eden diğer ilaçları kullanılmamalıdır çünkü kanamaya sebep olabilirler.

1 Yorum Yapılmış "Uyku Apnesi Ameliyatı"