Whipple Ameliyatı ilk defa 1930'lu yıllarda Allan Whipple tarafından tanımlanmış, ancak, 1960-1970'li yıllarda
Whipple ameliyatı nedeniyle hastaların% 25 civarı cerrahi sebeple ölmüştür. O yılların deneyimi ile bu ameliyatı önermekten çekinen bazı doktorlar, halen hatırlanmaktadır. Sonraki yıllarda Whipple cerrahisinden iyi sonuçlar alınması yönünde çalışmalar yapılmış, bu çalışmalar faydasını göstermiş ve günümüzde
Whipple ameliyatı son derece güvenli bir operasyon haline gelmiştir.
Seçilmiş olan birkaç cerrahı prosedürün çok sayıda uygulanması ile yapılan ve üçüncü basamak sağlık kurumlarında uygulanan, ameliyat nedeniyle görülen ölüm oranı günümüzde %4'ün altına kadar düşmüştür. (Bu ameliyat için sağlık merkezi ve cerrah tecrübesinin çok büyük önemi vardır.)
Whipple Ameliyatının Uygulanması: Ameliyat esnasında pankreasın başı, safra kanalının bir bölümü, safra kesesi ile duodenum alınır. Bazı durumlarda ise midenin bir kısmı da alınabilir. Bunların alınmasından sonra, geride kalan pankreas, safra kanalı ile bağırsak gastrointestinal sekresyonları bağırsağa geri yönlendirmek amacıyla bağırsağın içine dikilir.
Whipple Ameliyatı Nasıl Yapılır?
- Duodenum kanseri
- Pankreas başı kanseri
- Kolanjiyokarsinom
- Ampula kanseri
- Bazen kronik pankreatit ile pankreas başının benign tümörleri gibi iyi huylu rahatsızlıkları olan hastalar içinde yapılabilmektedir.
Whipple Ameliyatı Sonuçları: Ameliyat çoğunlukla pankreasın iyi huylu olması ya da düşük dereceli kanserli hastalar için iyileştirici oluyor.
Pankreas adenokarsinoması için ameliyattan beş yıl sonra genel sağ kalma oranı yaklaşık% 20'dir. Lenf düğümlerine kanser yayılmayan hastalar için bu oran %40 civarıdır. Yalnızca kemoterapi ile tedavi edilen pankreas adenokarsinomalı hastalarda ise sağ kalım oranı beş yılda%5'ten daha azdır. Pankreas adenokarsinomalı hastaları için ameliyata kemoterapi ve radyasyon terapisi ilave edilmesi hayatta kalma oranını %10 artabilmektedir.
Whipple Ameliyatı Sonrası Görülen Sorun ve Komplikasyonlar
- Pankreas fistülü: kanserli tümörün pankreastan alınmasını takiben, pankreasın kesme ucu pankreatik suların bağırsağa geri götürebilmesi nedeniyle, bağırsağın içine tekrar dikilir. Pankreas çok yumuşak bir organ olduğundan kimi hastalarda bu dikiş çok iyi iyileşmeyebilir. Ameliyat sonrasında oluşan pankreatik su sızıntısı genelde bu drenaj vasıtasıyla vücuttan alınır. Ameliyat sonrası bu sızıntı genellikle kendi kendine düzelir.
- Gastroparezizme (Midenin felce uğraması): Hastaların% 25 kadarında ameliyattan sonra, mide felci oluşabilir ve midenin değişikliklere uyum sağlayıp, normal çalışması 4-6 haftayı alabilir. Hastaların çoğunda ameliyattan sonraki 4-6 haftalık dönem sonrası mide fonksiyonu normalleşir.
Whipple Ameliyatının Uzun vadeli Yan Etkileri Nelerdir?
- Mal absorpsiyonu: Pankreas yiyeceklerin sindirilmesi için gerekli enzimleri üretir. Kimi hastalarda Whipple ameliyatı esnasında pankreasın bir kısmının alınması bu enzimlerin üretiminde azalmaya sebep olabilir.
- Diyetteki değişiklikler: Ameliyattan sonra hastaların yiyecekleri daha iyi özümleyip, şişirilmiş olma ya da dolu olma hissi belirtilerini azaltmak için ana öğünler arasında daha küçük yemekler ve aperitifler almaları önerilir.
- Kilo verme: Hastanın, hastalığından önce, kilosuna göre vücut ağırlığının%5 -10'unu kaybetmesi yaygındır.