Damar hastalığı, atardamar hastalığını ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Atardamar hastalığı, bacaklara, kollara ve iç organlara kan akışını sağlayan damarların damar sertliği nedeniyle tamamen veya kısmen tıkanması ile oluşur. Damar içerisinde tıkanıklığa neden olan uzun segmentli lezyonlar, ciddi darlık içeren damarlar veya uzun segmentli ciddi darlıklar, cerrahi tedavi gerektiren durumlardır. Bypass cerrahisi, tıkalı olan alana yan bir yolla kan akışını yeniden temin etmeyi sağlar. Damar Ameliyatının Uygulama Süreci Damar ameliyatı, lokal anestezi veya genel anestezi ile, hastanın narkozla uyutulmasıyla gerçekleştirilir. Ameliyatın yapılacağı bölge, enfeksiyonlara karşı korumak amacıyla temizlenir. Daha sonra bu bölgeye 10-12 cm uzunluğunda bir kesi yapılır ve damarlar bulunur. Bölgede fazla sayıda damar ve sinir bulunduğundan, işlem sırasında çok dikkatli ve titiz olunmalıdır. Ameliyat esnasında kanın pıhtılaşmasını engellemek için hastaya damardan heparin verilir. Operasyon yapılacak damar, uzunlamasına açılır ve darlığa ve tıkanıklığa neden olan plak, damarın iç katmanı ile damar duvarından çıkarılır. Bölgenin kansız kaldığı belirtisi görülürse, uygulanan şant adı verilen bir boru damar içerisine konularak kan akımı devam ettirilir. Plak sıyırma işlemi sona erince, damar başka bir damar ile yama yapılarak kapatılır. Daha sonra kesilen damarlara takılan pensler çıkarılır ve kan akımı sağlanır. Damar ameliyatı süresi yaklaşık olarak 1-1.5 saat sürmektedir. Damar Ameliyatının Amacı ve Önemi Damar ameliyatının temel amacı, tıkanıklığa neden olan plak tabakasının temizlenmesidir. Bu sayede, kan akışının normale dönmesi ve hastanın yaşam kalitesinin artırılması hedeflenir. Nitelikli bir damar ameliyatı, şu durumlarda hayati önem taşır:
Damar Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Damar ameliyatı sonrasında hastaların dikkat etmesi gereken hususlar şunlardır:
Damar ameliyatları, modern tıp teknikleri ve uzman cerrahlar sayesinde oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Ancak, ameliyat sonrası bakım ve doktor tavsiyelerine uyulması, tedavinin başarısı açısından büyük önem taşır. |
.jpg "İdrar Torbası Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Lazer Göz Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Kulak Zarı Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Beyin Kanaması Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Bel Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Diş Eti Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Kalp Kapakçığı Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
Çağkar
23 Temmuz 2024 SalıDamar ameliyatı sırasında kanın pıhtılaşmasını engellemek için verilen heparin, sonrasında kanama riskini artırmaz mı?
Cevap yazAdmin
23 Temmuz 2024 SalıMerhaba Çağkar,
Evet, damar ameliyatı sırasında verilen heparin kanın pıhtılaşmasını engelleyerek operasyonun daha güvenli bir şekilde yapılmasını sağlar. Ancak, heparin kullanımı sonrasında kanama riski artabilir. Bu yüzden heparin dozajı dikkatlice ayarlanır ve ameliyat sonrasında hastanın kan değerleri yakından izlenir. Doktorlar genellikle heparinin etkisini dengelemek için ameliyat sonrası belirli tedbirler alırlar, bu yüzden endişelenmene gerek yok. Her durumda, cerrahının ve tıbbi ekibin önerilerini takip etmek en iyisi olacaktır.
Sağlıklı günler dilerim.