Günümüzde teknolojiyle birlikte tıpta sürekli yenilikler görülmektedir. Daha önce teşhisi bile konulamayan birçok hastalık, bugün tedavi edilebilmektedir. Geçmişte, kalp ameliyatlarının hastanede kalma riski %35 oranında iken, günümüzde teknoloji ve tıptaki yeni uygulamalar sayesinde bu oran %5'e düşmüştür. Hatta bazı kalp ameliyatları, göğse açılan iki küçük delikten yapılmaktadır. Şimdilik bu tip cerrahi müdahaleler, tüm kalp hastalıkları için uygulanamamaktadır. Kalp kapakçığı değişikliği ve tıkalı damarların değiştirilmesi gibi durumlarda bypass uygulaması gerekli olmaktadır.

Koroner kalp hastalıkları, kalbe kan ve oksijen sağlayan kan damarlarının daraldığı ve zorlandığı durumlarda anlaşılır. Bu durum "damar sertliği" olarak adlandırılır. Damarlardaki sertleşme, koroner arter duvarlarında yağlı maddelerin birikerek plakalar oluşturduğunda ortaya çıkar. Plakalar arterleri daraltır ve kanın geçişine engel olur. Kalbe yeterince ve düzenli kan gitmediğinde, kalp krizi gibi durumlar meydana gelir.

Kalp damar tıkanıklığında yapılacak işlem, aorta koroner bypass operasyonudur. Bu uygulama, çalışmakta olan veya durdurulmuş olan kalpte yapılabilir. Bir dönem yaygın olarak uygulanan çalışan kalpte bypass, artık bazı özel durumlarda tercih edilen bir metot haline gelmiştir. Günümüzde yaygın olarak uygulanan durdurulmuş kalpte bypass ise bedendeki dolaşımın bir cihaz ile sürdürülüp, kalp tamamen durdurulduktan sonra, kalpteki tıkalı damarlara bypass yapılmasıdır. Bu maksatla, bacak toplardamarı, göğüs arteri ve ön kol arteri gibi bedenden alınan damarlar kullanılmaktadır. Bahsi geçen damarlardan alınan yeterli uzunluktaki parçalarla, kalpten çıkan büyük damarla (aorta), koroner arterdeki tıkanıklığa sebep olan damarlara köprüleme işlemi yapılarak, bu damarlara yeterli kan akımı sağlanır. Ameliyat için kullanılan damarlar, fonksiyonel olarak yedekli bir sistemin parçası oldukları için, bulundukları orijinal yerde herhangi bir fonksiyon eksikliğine sebep olmazlar. Genellikle hastaların göğüs kemiği 6-8 haftada tamamen iyileşmektedir. Kalp ve akciğerler, ameliyat sonrasında hemen fonksiyonlarını yerine getirmeye başlarlar.

Ameliyattan sonra hastaların, önceki yaşam tarzlarını tamamen değiştirmeleri gereklidir. Beslenme düzeni, ilaç kullanımı, seyahat etme, sportif etkinlikler ve günlük yaşam konusunda uzmanların önerilerini dikkate alarak hareket etmelidirler. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, ameliyat sonrası iyileşme sürecini hızlandırır ve komplikasyon riskini azaltır.