Kapalı Mide Ameliyatı Kapalı mide ameliyatı, laparoskopik yöntemlerle uygulanan bir cerrahi prosedürdür. Geleneksel açık ameliyatlara göre daha düşük risk taşır ve iyileşme süresi daha kısadır. Bu ameliyat, mideyi küçültmek için kullanılır ve genellikle obezite tedavisinde tercih edilir. Laparoskopik ameliyat, 1-2 cm uzunluğunda ve sayısı 4-5 olan küçük kesiler yoluyla gerçekleştirilir. Bu yöntemde büyük kesiler atılmadığı için açık ameliyatlara kıyasla daha az invazivdir ve daha az komplikasyon riski taşır. Kapalı ameliyat sırasında, karın içi vücuda zarar vermeyen bir gazla şişirilir. Bu, cerrahın ameliyat alanını daha iyi gözlemlemesini sağlar. Ardından, ince ve uzun bir laparoskopik kamera karın duvarı altındaki boşluğa gönderilir. Bu kamera aracılığıyla elde edilen görüntü, monitöre yansıtılarak cerrahın ameliyatı izlemesine olanak tanır. Kapalı Mide Ameliyatı Nasıl Gerçekleşir? Kapalı mide ameliyatında, öncelikle midenin büyük bir kısmı çıkarılır. Midenin büyük sol kenarı, çevre dokulardan elektrikli bir kesme aleti yardımıyla serbestleştirilir. Mideyi sağ kenara yaslamak ve yerleştirmek için ağızdan 12-13 mm boyutlarında bir boru mideye doğru gönderilir ve mide yerine yerleştirilir. Midenin sağ kenarı boyunca dikine yerleştirilen bu boru, midenin büyük bir kısmının ayrılmasını ve çıkartılmasını sağlar. Bu işlem sırasında otomatik bir kesme ve zımbalama aleti olan stapler kullanılır. Stapler, mideyi belirli bir hat boyunca uzunlamasına olarak 6 sıra şeklinde küçük zımbalarla ikiye böler. Bu bölme işlemi sonrasında, midenin zımba hattı boyunca herhangi bir sızma veya kaçak olup olmadığı basınç ve boyalı serum yardımıyla kontrol edilir. Daha sonra bu hatta doku yapıştırıcı jel uygulanır ve karın içine 3-4 mm boyutlarında ince bir hortum (dren) yerleştirilir. Bu hortumun ucu dışarı çıkarıldıktan sonra ameliyat tamamlanmış olur. Kapalı Mide Ameliyatı Ne Kadar Sürer? Kapalı mide ameliyatı, hastanın hazırlık süresi dâhil olmak üzere toplamda yaklaşık 3 saat sürer. Ameliyat öncesinde yaklaşık yarım saatlik bir hazırlık süresi vardır. Ameliyatın kendisi ise 2 saat sürer. Ameliyat sonrasında hastanın uyanması için yaklaşık yarım saat daha gereklidir. Tüp mide ameliyatı, herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı sürece kapalı yöntemle gerçekleştirilir. Kapalı ameliyatlar, açık ameliyatlara göre enfeksiyon ve fıtık riskini daha az taşır. Bu nedenle, kapalı yöntem daha sık tercih edilir. Kapalı Mide Ameliyatının Avantajları
Kapalı Mide Ameliyatı Sonrası Bakım Ameliyat sonrasında hastaların belirli bir diyet ve egzersiz programına uymaları önemlidir. Ameliyat sonrası ilk günlerde sıvı diyetle başlanır ve zamanla katı gıdalara geçiş yapılır. Hastaların, doktorların tavsiyelerine harfiyen uyması ve kontrollerini aksatmaması önemlidir. Bu, ameliyat sonrası komplikasyon riskini azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırır. |
.jpg "Safra Kesesi Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Tırnak Batması Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Göz Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Kalp Ameliyatı Sonrası Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Göz Tansiyonu Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Bacak Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
.jpg "Dudak Ameliyatı Riskleri ve Sonrası")
Unsur
15 Temmuz 2024 PazartesiMide ameliyatı sonrasındaki diyet ve egzersiz programına nasıl alışabilirim? Ameliyat sonrası sıvı diyetten katı gıdalara geçiş sürecinde nelere dikkat etmeliyim?
Cevap yazAdmin
15 Temmuz 2024 PazartesiMerhaba Unsur,
Mide ameliyatı sonrasında diyet ve egzersiz programına alışmak zaman alabilir, bu süreçte sabırlı ve dikkatli olmak önemlidir. İlk olarak, sıvı diyetten katı gıdalara geçiş sürecinde doktorunun ve diyetisyeninin önerilerine harfiyen uyman çok önemli. Başlangıçta, berrak sıvılarla başlayıp, ardından püre haline getirilmiş gıdalara ve en sonunda yumuşak katı gıdalara geçiş yapmalısın.
Ayrıca, küçük porsiyonlar tüketmeye özen göster ve yemeklerini yavaşça çiğne. Bu, sindirim sisteminin yeni duruma uyum sağlamasına yardımcı olacaktır. Yeterli miktarda su içmek de çok önemli, ancak yemekle birlikte değil, yemeklerden 30 dakika önce veya sonra su tüketmelisin.
Diyetle birlikte, hafif egzersizlere başlamak da iyileşme sürecini hızlandırabilir. Yürüyüş gibi düşük etkili aktivitelerle başlayıp, zamanla daha yoğun egzersizlere geçebilirsin. Ancak, herhangi bir egzersiz programına başlamadan önce mutlaka doktoruna danışmalısın.
Sabırlı ol, vücudunun iyileşmesi için kendine zaman tanı ve doktorunun talimatlarına uyarak bu süreci en sağlıklı şekilde atlatabilirsin.