Kapalı Böbrek Taşı AmeliyatıKapalı böbrek taşı ameliyatı, büyük boyuttaki böbrek taşlarının alınması amacıyla yapılan endoskopik bir cerrahi operasyondur. Operasyon, hastanın sırt bölgesinde 8-10 milimetrelik bir kesi yapılarak başlar ve buradan böbrek içerisine nefroskop adı verilen optik bir enstrüman yerleştirilir. Böbrekteki taş parçalara ayrılır ve aynı kesi yerinden dışarı çıkarılır. Kapalı böbrek taşı ameliyatı, tıp dilinde "perkütan nefrolitotomi" olarak bilinir ve ilk olarak 1973 yılında İsveç'te uygulanmıştır. "Perkütan" ciltten geçilerek yapılan prosüdür anlamına gelirken, "nefrolitotomi" ise böbrekten kesilen taşların çıkartılması anlamına gelir. Ameliyat, böbrekteki taşları çıkartarak, taşa bağlı olarak böbrekte meydana gelen ağrı, enfeksiyon ve idrar yollarında kanama gibi sorunları ortadan kaldırmayı amaçlar. Böbrek taşı oluşumu, idrar yolu ile atılan minerallerin aşırı yoğunlaşmasından kaynaklanır ve bu duruma ürolitiyazis denir. Böbrek taşlarının çeşitleri arasında yüzde sekseni kalsiyum oksalat, yüzde beşi ürik asit ve yüzde ikisi ise sistin taşları bulunur. Operasyonun Teknik AşamalarıKapalı böbrek taşı ameliyatında, perkütan nefrolitotomi operasyonu sırasında cerrah, böbrekteki taşı radyolojik olarak lokalize eder. Hastanın sırtından böbreğe ulaşmak istediği bölgeye bir iğne yapılır ve bu iğne içinden ince bir tel böbrek içerisine yerleştirilir. Bu tele "rehber tel" adı verilir. Yerleştirilen rehber tel üzerinden daha kalın iğneler böbreğe iletilir ve genişletme işlemi 8-9 milimetre çapa ulaşınca çalışma alanı açılır. Bu şekilde yerleştirilen nefroskop, böbrek içerisine iletilir. Nefroskopun çalışma kanalından iletilen pnömotik, ultrasonik ya da lazer enerjisi kullanılan cihazlarla böbrekte bulunan taş parçalanır ve parçalar dışarı çıkarılır. Böbrek içerisindeki tüm taş parçaları temizlendikten sonra operasyon tamamlanır ve nefrostomi tüpü böbrek içine yerleştirilir. Kapalı Böbrek Taşı Ameliyatının Farklı Yöntemleri
Günümüzde en çok tercih edilen böbrek taşı ameliyatı, kapalı (perkütan) böbrek taşı ameliyatıdır. Bu operasyon genellikle maksimum iki saat sürmekte ve hastanın hastanede kalma süresi bir gündür. Kapalı Böbrek Taşı Ameliyatının Riskleri
Kapalı böbrek taşı ameliyatı, etkin ve güvenli bir yöntem olarak kabul edilmekle birlikte, her cerrahi müdahalede olduğu gibi belirli riskler içermektedir. Bu nedenle, cerrah ve hasta arasında detaylı bir görüşme yapılarak, ameliyatın faydaları ve riskleri dikkatlice değerlendirilmelidir. |
Ameliyat sonrası kanama ihtimali beni korkutuyor, bu durumda anjiyografi yapılmasının gerekliliği ne kadar yaygın? Ayrıca, akciğer boşluğuna sıvı dolması durumu gerçekten sık karşılaşılan bir risk mi?
Cevap yazMerhaba Enes,
Ameliyat sonrası kanama ihtimali, her türlü cerrahi müdahalede olası bir risk olsa da, modern tıp teknikleriyle bu riskler en aza indirilmeye çalışılıyor. Anjiyografi yapılması, kanama kaynağını belirlemek ve gerekli müdahaleyi yapmak için kullanılan yaygın bir yöntemdir. Doktorun bu yöntemi önermesi, spesifik duruma ve kanamanın ciddiyetine bağlı olarak değişebilir.
Akciğer boşluğuna sıvı dolması (plevral effüzyon) ise bazı ameliyatlar sonrasında karşılaşılabilecek bir durumdur, ancak bu da çok sık olan bir risk değildir. Bu tür komplikasyonların önlenmesi ve tedavisi için cerrahi ekip tarafından önleyici tedbirler alınır ve yakından takip edilir.
Endişelerini doktorunla paylaşman ve onun tavsiyelerini dikkate alman, ameliyat sonrası süreci daha rahat atlatmanı sağlayacaktır. Geçmiş olsun.